En uzun MGK toplantısında alınan kararlar ve bunların Gülen cemaatine muhtemel yansımaları

04.11.2014 acikgazete.com

SAVASH PORGHAM
Gazeteci Ruşen Çakır'la AKP- Gülen Cemaati savaşının yeni perdesi, MGK bildirisi ve Kırmızı Kitap'a resmen "Paralel Yapı" iddiasıyla girilmesi minvalinde pek çok konuda konuştuk. Ruşen Çakır'ın bu konuda önemli tespitleri var...

- Tam 10 saat 20 dakika sürdü 30 Ekim MGK toplantısı. Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olarak katıldığı ilk toplantıda Cumhuriyet tarihi ve özellikle 28 Şubat MGK'sının rekorunu kırması, Yeni Türkiye vurgusu da düşünüldüğünde nasıl okunmalı sizce? 
Çakır: Öncelikle ortada “yeni” bir Türkiye’nin pek söz konusu olmadığını görüyoruz. Çünkü her ne kadar sivillerin sayısı artırılmış olsa da MGK aynı MGK. Seçilenlere atanmışlar bir araya gelip ülkenin kaderini belirleyecek tartışmalar yapıyorlar. Bizlerse neler konuşulduğunu, ne kararlar alındığını bilmiyoruz. İkinci olarak gönlünde başkanlık sistemi olan Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın, başkanlık ettiği MGK’ya fazladan önem yüklediğini düşünebiliriz. 

- Siz 30 Ekim'de kaleme aldığınız yazınızda özet olarak Gülen Cemaatinin içine kapanmaya başladığını söylemiştiniz. MGK bildirisi ve Kırmızı Kitap'a resmen "Paralel Yapı" iddiasıyla giren Gülen Cemaatinin bundan sonraki duruş ve tavrı ne olacak sizce? 
Çakır: MGK toplantısı hakkında tek kulis haberini Taraf Gazetesi yaptı ve o haberde Kırmızı Kitap değişikliğinin olmadığı, Gülen cemaati konusunun tehdit olarak kayıtlara geçirilmediği ileri sürüldü. Neyin doğru olduğunu şu aşamada bilmiyoruz, ancak Erdoğan’ın Gülen cemaatini Türkiye’nin önündeki en öncelikli tehdit olarak gördüğünü ve bu görüşünü devlet politikası yapmak istediğini biliyoruz. Cemaat’in tavrına gelecek olursak; sözünü ettiğiniz yazıda da belirttiğim gibi Cemaat bir süredir sadece savunmada. Erdoğan’ın kendilerine yönelik tasfiye girişimlerini artıracağını düşünüyor ve bu süreçten olabildiğince az yara alarak çıkmanın yollarını arıyorlar. Tabii bu arada siyasi iktidarın başka nedenlere düştüğü krizleri derinleştirmek için de ellerinden geleni yapıyorlar.

- Gülen Cemaatinin MGK kararlarıyla Kırmızı Kitap'a girmesi, cemaatin tabanında olan kendi halinde ve siyasal kaygılardan uzak mensuplara nasıl yansıyabilir? Devlet yaptırımları Cemaatin tabandan tavana tüm kesimlerine aynı şekilde mi yansıyacak?
Çakır: Zaten bir süredir Cemaat ile organik bir ilişki içinde olmamakla birlikte ona sempatik bakan, destek veren kişi ve çevrelerin kendilerini geri çekmekte olduklarını görüyoruz. Bunun bir nedeni kuşkusuz hükümetten korkmak. Ama bütün bu savaş ortamında Cemaat’in sadece “hizmet” işleriyle ilgilenen bir yapı olmadığını da görerek ürktüler. Devletin bu tür kişileri alenen karşısına alacağını sanmam, ancak bu tür olaylarda hep görüldüğü gibi kurunun yanında çok da yaş yanabilir.

- Türkiye'de MGK bildirilerine giren gurupların başına devlet eliyle pek de iyi şeyler gelmediği eski tecrübelerle de sabit. Kendisi de bir 28 Şubat MGK'sı mağduru olan Tayyip Erdoğan, bundan böyle devlet kanalıyla Gülen Cemaatine yönelik ne gibi yaptırımlar uygulatacak sizce? 
Çakır: Öncelikli hedef devletten ayıklamanın tamamlanması olacaktır. Mutlak bir ayıklamanın mümkün olduğunu düşünmüyorum ama kilit noktalardaki Cemaat kadrolarının tasfiyesi bile başlıbaşına önemli. Bu açıdan bakıldığında HSYK’yı Cemaat’e kaptırmayan hükümetin yargıda geniş çaplı bir ayıklamaya gitmesi beklenebilir. Yine de bu çok kolay olmayacaktır. Öte yandan yüksek yargı konusunda hükümet işi daha da zorlaşır. Son olarak hükümetin TSK içindeki Cemaat yapılanmasını dağıtma gibi bir hedefi olduğunu düşünebiliriz ki bu da apayrı bir zorluk.

- AKP'nin yoğun tasfiye operasyonlarına rağmen, devletin çeşitli kurumlarında muvazzaf olan Gülen Cemaati üyelerini tamamen çıkarabilmek pek çok nedenden dolayı mümkün değil. Sizce devlet içinde hala görevde olan Cemaat üyelerinin MGK kararları ve politikalarına yönelik pratikte reaksiyonları ne olacak? 
Çakır: Şu aşamada siyasi iktidara karşı saldırıya geçmelerini beklemek gerçekçi olmaz. Öncelikle kendilerini belli etmemek, dikkat çekmemek isteyeceklerdir. İlerde koşullar değişirse belki...

- Cemaat ile AKP savaşında MİT krizinden başlayıp 17- 25 Aralık dosyalarının kapatılması ve son MGK'ya kadar geçen sürece bakıldığında, bu savaşı kim kazandı sizce? 
Çakır: Savaş bitmedi, sürüyor, dolayısıyla galip ve mağlup yok. Ancak üstünlüğün, Cemaat’in bütün saldırılarına rağmen iki seçim kazanmış olan Erdoğan’da olduğu muhakkak. Şu aşamada Cemaat’in dengeyi kendi lehine bozması mümkün gözükmüyor. 

- Gülen Cemaati MGK bildirisine girmesiyle birlikte, hükümet meselesi olmaktan çıkarak bir devlet meselesi oldu. Sizce devletin Gülen Cemaatiyle ulusal güvenlik tehlikesi görecek kadar sorunu var mıydı yoksa Erdoğan ve AKP iktidarına boyun eğmek zorunda mı kaldılar? 
Çakır: “Milli güvenliğe yönelik tehdit” gibi tanımlamaları seven biri değilim. Bununla birlikte, eğer bir cemaat devlet içinde gizli bir örgütlenmeye yöneliyorsa bunun devletin tekeline yönelik bir tehdit olduğu açık. Ne var ki bu “tehdit” 17 Aralık 2013 günü başlamadı. Hatta Cemaat’in devlet içindeki örgütlenmesi AKP’nin bilgi, onay ve teşvikiyle yürüdü uzun bir süre boyunca. Ne zaman ki Cemaat kendisini bizzat tehdit edince Erdoğan onu bir tehdit olarak algıladı.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
15.12.2024 Murat Yetkin ile söyleşi: Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı
08.12.2024 Hamas, Hizbullah ve Esad: İran’ın “Direniş Ekseni” tarihe karışırken
06.12.2024 Behlül Özkan ile söyleşi: 1982’deki Müslüman Kardeşler’in Hama ayaklanmasından bugüne
04.12.2024 Murat Özçelik ile söyleşi: Türkiye Suriye’de ne yapabilir? Ne yapmalı?
04.12.2024 Transatlantik: Suriye’de neler oluyor? Neler olabilir?
02.12.2024 Eski PKK yöneticisi Nizamettin Taş: "PKK’nin Öcalan’a bağlılığı özde değil, ağırlıklı olarak sözdedir”
01.12.2024 RTÜK İslam dinini kurtarabilir mi?
27.11.2024 Transatlantik: Lübnan’da ateşkes - Ukrayna savaşında son durum - Trump gün sayıyor
24.11.2024 Kürt realitesi, Kürt sorunu realitesi, Kürt siyasi hareketi realitesi
15.12.2024 11 soruda, YPG ya kendini fesheder mi ya da feshedilir mi?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı